Gayrimenkul Sektöründe Döngüsel Ekonomi Trendleri

2021 yılında yayınlanan Binalar ve İnşaat için Küresel Durum Raporu’na göre binalar ve yapı sektörü kaynaklı enerji tüketimi ve emisyonlar son yıllarda rekor seviyelerde artış göstermektedir. Rapora göre küresel nihai enerji kullanımının %36’sı, karbon emisyonlarının %37’si bina ve inşaat sektörü kaynaklı ve kentsel katı atıkların %40’ı inşaat ve yıkım pratiklerinden kaynaklanıyor . Dolayısıyla yapılı çevreye ilişkin sektörlerde atılacak her adım düşük karbonlu, sürdürülebilir bir kentsel çevre sağlamak adına büyük önem kazanıyor. İklim değişikliği ile birlikte Covid-19 pandemisi de yapılı çevreye ilişkin sektörlerde radikal bir paradigma değişikliği gereksinimini gözler önüne serdi. Dünya genelinde değişen çalışma mekanları, alışveriş merkezlerinden e-ticarete yönelen tercihler, azalan konut sunumu ile yükselen inşaat maliyetlerine paralel olarak artan ekonomik anlamda erişilebilir ve yaşanabilir konut ihtiyacı gibi konular gündemde. Dünya genelinde kriz yönetimi üzerine geliştirilen stratejiler sürdürülebilirlik, uyarlanabilirlik ve esneklik, dirençlilik gibi kavramlar çerçevesinde tartışılıyor. Döngüsel ekonomi de kriz yönetiminin gerektirdiği radikal paradigma değişimi noktasında bu kavramlardan yükselen bir ekonomik model olarak öne çıkıyor. Peki döngüsel ekonomi ne sunuyor?

ARUP ve Ellen Macarthur Vakfı’nın raporuna göre, döngüsel ekonominin üç ana ilkesi atık ve kirliliğin tasarımı, ürün ve malzemeleri kullanımda tutulması ve doğal sistemlerin yenilenmesi olarak vurgulanıyor. Bu ilkelerin yapılı çevreye uygulanmasının değişken hammadde fiyatları karşısında dirençli ve üretken kentsel alanlar yaratabileceği savunuluyor. Söz konusu raporda yapılı çevreye yönelik döngüsel ekonomi modeli ile çelik, alüminyum, çimento ve plastiğe azalan talep sayesinde 2050’ye kadar yapı malzemelerinden kaynaklanan küresel karbon emisyonlarının %38 oranında azalacağı öngörülmekte. Yapılı çevre gibi hızlı büyüyen, yüksek atık oranına sahip bir sektörde döngüsel ekonomi modelinin benimsenmesi net-sıfır karbon emisyonu hedeflerine ulaşmada da büyük bir fırsat sunuyor.

Gayrimenkul Sektöründe Popüler Döngüsel Ekonomi Trendleri:

Esnek Ofis/Paylaşımlı Ofis Mekanları: ARUP ve Ellen Macarthur Vakfı’nın raporuna göre, geleneksel ofis alanlarının %40-60’ının mesai saatlerinde boş olduğu ve mevcut binalardaki enerjinin %20-40’ının daha karlı bir şekilde korunabileceği tahmin edilmekte. Pek çok şirketin ve farklı alanlarda uzmanlaşan çalışanların belirli sürelerle kiraladığı, içinde çalışanlar için gerekli tüm teknolojik altyapıya sahip paylaşımlı ofislerin sayıları özellikle pandeminin etkisiyle oldukça artmakta.

Co-Living Mekanları: Ekonomik anlamda erişilebilir konutlar sunmaya yönelik gelişen konut girişimlerinin yükselişiyle popülerlik kazanan bir model olarak karşımıza çıkmakta Co-Living. Bu model, özellikle bir hanede tek başına yaşayan bireylerin hem ekonomik hem de sosyal anlamda karşılaştığı zorluklara bir çözüm niteliğinde uygulamaları artmakla birlikte, PwC’nin 2019 yılında gayrimenkulde yükselen trendler üzerine yaptığı ankette alternatif yatırımlar sıralamasında birinci sırada yer almış .

Kira Amaçlı İnşa Modeli (Build-to-rent): Kentsel politikalar doğrultusunda çeşitli imar izinleriyle yönlendirilen inşaat yatırımları sonucu özellikle genç yaş gruplarının ev sahipliliğinden kiralamaya kayan eğilimlerini değerlendiren bir model olarak karşımıza çıkmakta kira amaçlı inşa modeli. İngiltere’de yapılan bir hanehalkı anketine göre, 35-44 yaşları arasındaki hanehalklarının mülkiyet tarzı 2010-2020 yılları arasında %9’luk bir değişimle ev sahipliliğinden kiracılığa yönelen bir değişim göstermiş . Söz konusu build-to rent yatırımları, JLL (2021) raporuna göre İngiltere’de 2015’ten bu yana yıllık %50’nin üzerinde artan arz ile İngiltere gayrimenkulünde en hızlı büyüyen model haline gelmiş.

E-Ticaret: E-ticaretin büyümesine paralel olarak yeni depolama alanları önemli bir yatırım alanı olarak öne çıkıyor. Avrupa’da, 2020 yılında depolama alanlarına yönelik kiralama faaliyetlerinin %69 oranında arttığı görülmekte . PwC’nin (2021) gayrimenkulde yükselen trendler üzerine hazırladığı raporda lojistik tesisleri alternatif yatırım alanlarında ikinci sırada yer aldı . Söz konusu raporda AVM’lerin 26. sıraya düştüğü görülmekte. Perakendecilerin ve mağazaların başarılı olabilmesi için esnek ve çeşitli hizmetlere sahip karma kullanımlı mekanlar sunmaları, bir nevi yaşam merkezlerine dönüştürülmeleri oldukça önemli stratejiler hale geldi. Dimension Data, mağaza içi müşteri deneyimini iyileştiren şirketlerin %84’ünün gelir artışı gördüğünü bildiriyor . Türkiye’de, bazı gayrimenkul firmalarının da bu doğrultuda, 2022 hedefleri arasında “dark store”, “cloud kitchen” gibi inovatif fikirleri bulunuyor.

Tüm bu eğilimlerin yanı sıra, döngüsel ekonomiye yönelik pek çok proje çok popüler olmasa da hayata geçiyor. Örneğin Amsterdam’da bir platform üzerinden kent ölçeğinde kullanılmayan mekanların rezervasyonuna yönelik bir pilot proje mevcut . Yine Amsterdam’da Deloitte tarafından kullanılan The Edge binası, her çalışana iş programına göre her gün binada yer ayıran bir akıllı bina sistemine sahip. Hire Space, AirBnb gibi uygulamalar da stokun verimli kullanılmasına yönelik ve paylaşım ekonomisini destekleyen avantajlı uygulamalar. Avrupa ülkelerinde döngüsel ekonominin gayrimenkul sektöründeki eğilimleri bu denli etkilemesindeki en büyük payın AB Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile paralelleşen yerel yönetim politikalarının olduğu savunulabilir. Sektördeki tüm bu eğilimler politikalar ile güçlendirildiği için başarıya da ulaşıyor. Türkiye, AB ülkelerine kıyasla bu trendleri yakalayamamış görünse de krizin dönüştürücü etkileri ve gelecek krizler karşısında dirençli bir sektör ve yapılı çevre oluşturmak adına trendleri takip etmek kaçınılmaz görünüyor.

Basarili
Basariyla tamamlandi
Uyari
Bir uyari ile karsilasildi.
Hata
Bir hata ile karsilasildi.

Duis aliquet egestas purus in blandit. Curabitur vulputate, ligula lacinia scelerisque tempor, lacus lacus ornare ante, ac egestas est urna sit amet arcu. Class aptent taciti sociosqu ad litora ade torquent per conubia nostra, per inceptos himenaeos.

Sed molestie augue sit amet leo consequat posuere. Vestibul ante ipsum primis in faucibus orci luctus et ultrices posuere ile cubilia Curae; Proin vel ante a orci tempus eleifend ut.