Son yıllarda ismini daha sık duymaya başladığımız, uzun dönemli konaklama (extended stay) modeli hem otel hem de gayrimenkul sektörünü bir araya getiren bir model olarak İstanbul piyasasında yer tutmaya başladı. Uzun dönemli konaklama modeli her ne kadar Türkiye’de otel sektöründe yeni popülerleşen bir model olsa da Amerika, İngiltere gibi ülkelerde 40 yılı aşkın süredir biliniyor.

Uzun dönemli konaklama modeli, 1970’lerde Amerika’da tek yatak odalı dairelerde konaklama imkanı sunan otellerle başladı. Otel sektöründe tanınmış global markalar, uzun dönem konaklama modelini 5 gece ve üstü konaklama süresi olarak tanımlıyor. Uzun dönemli konaklama modeli bir otel konforundan ziyade sunduğu ev konforu ile standart otellerden farklılaşıyor. Modelin hedef kitlesini, çalışma hayatında yer değiştiren, uzun süreli projelerde yer alan profesyoneller ve eğitim, sağlık amaçlı şehir değiştirenler oluşturuyor. Covid-19 pandemisiyle hayatımızda geçmişe kıyasla daha fazla yer tutan uzaktan çalışma modeli, çalışma hayatında uzun dönemli konaklamaya imkan sağlayan bir fırsat olup, bu modelin hedef kitlesinin genişlemesine ve ev konforunda bir konaklama talebinin artmasına katkı sağlıyor.

İlk zamanlarda otellerin bünyesinde gelişim göstermiş olan uzun dönemli konaklama alanları, son yıllarda kullanıcı kitlesinin taleplerine göre şekilleniyor ve standart otellerin sunduğu restoranlar, geniş lobi ve aktivite alanları, günlük ihtiyaca yönelik ticari üniteler, toplantı salonları gibi alan ve çeşitli hizmet seçenekleri azalıyor. Böylelikle, proje geliştirme maliyetleri standart otellere göre daha düşük oluyor ve sunduğu sınırlı hizmetlerle otel sektöründe yüksek kar marjlarına sahip bir model olarak karşımıza çıkıyor.

İstanbul genelinde pandemi öncesinde yaygınlaşmaya başlayan uzun dönemli konaklama faaliyetleri, pandemi sonrasında daha da hız kazandı. İstanbul’da uzun dönemli konaklama alanları kalabalık aile olarak seyahat eden turistler, yabancı öğrenciler ve süreli olarak İstanbul’da bulunan profesyoneller tarafından tercih ediliyor. Uzun dönemli konaklama alanları hedef kitle ve kitlenin ihtiyaçlarına göre İstanbul’un çeşitli bölgelerinde kümeleniyor.

İstanbul’da uzun dönemli konaklama hizmeti veren yerler Avrupa Yakası’nda Şişli, Beşiktaş ilçeleri ile Taksim ve Maslak bölgesinde, Anadolu Yakası’nda ise Ataşehir ve Kadıköy ilçelerinde yoğunlaşıyor.

Taksim, Galata, Karaköy, Pera, Nişantaşı gibi tarihi değeri yüksek bölgelerde yer alan uzun dönem konaklama alanları, daha çok İstanbul’a turistik amaçlı gelenlerin konaklamak için tercih ettikleri yerler. Tarihi lokasyonlarda daha çok tarihi niteliğe sahip yapılar, restorasyon ve yüksek kalitede dekorasyonla yeniden hayata kazandırılıp uzun dönemli konaklama hizmetine sunuluyor.

Bomonti, Ataşehir, Suadiye, Maslak ve Gayrettepe bölgelerinde bulunan konaklama alanları, iş merkezlerine yakınlığı sebebiyle kısa veya uzun süreli iş için İstanbul’da bulunanlara hitap eden konaklama alanları olarak dikkat çekiyor. Buna ek olarak, bu bölgelerde gelişen uzun dönemli konaklama hizmeti veren alanların çoğunlukla markalı projeler olduğunu söyleyebiliriz.

Uzun dönem konaklamanın gittikçe popülerleşmesi, konaklarken çalışmaya ve gündelik ihtiyaçlara cevap veren, konforlu bir yaşam alanının sunulmasını hedeflerken, gayrimenkul sektöründe de yeni bir konsept olarak hazır rezidansların (serviced residence) gelişmesine öncülük ediyor. Uzun dönem konaklamaya uygun hazır rezidanslar, gayrimenkul ve otel sektöründe marka değerine sahip şirketleri markalı projelerde bir araya getirmeye başladı.

İstanbul’da uzun dönemli konaklama imkanı sunan yapıların pek çoğu, hazır rezidans (serviced residence) konseptinde. Uzun dönem konaklama için otellerin bünyesinde bulunan alanlar ise oldukça sınırlı. Yapılan araştırmalara göre uzun dönemli konaklama hizmeti sunan markalar, binanın iç mekan tasarımlarında kendi standartlarını ve marka konseptlerini yansıtmayı tercih ettikleri için sektörün önde gelen inşaat şirketleriyle iş birliği yapıyor.

Markalı karma ve konut projelerinde yer alan rezidanslar ile apartman dairelerinde profesyonel kiralama şirketleri sayesinde yüksek kalitede yaşam alanları yaratılıyor ve bu alanlar uzun dönem konaklama talebine karşılık veriyor.

İncelenen uzun dönemli konaklama hizmeti veren rezidans ve markalar, uzun ve kısa dönemli kiralamalar gerçekleştiriyor. Kısa dönemli kiralamalar ortalama 15 gün olarak gerçekleşirken, uzun dönemli kiralamaların  6 ay ve 1 yılı bulduğu görülüyor. Yapılan araştırmalara göre güncel durumda uzun dönemli konaklamalar için ödenen ücretler aylık ortalama 70.000.-80.000.TL aralığında değişiyor. Aylık konaklama ücreti kapsamına elektrik, su, ısıtma - soğutma ve internet bedeli, rezidansa ait resepsiyon hizmeti, spor tesisi kullanımı, güvenlik ve genel teknik hizmetlerin bedelleri de dahil ediliyor.

Özetlemek gerekirse, uzun dönem konaklama modeli, uzun süredir deneyimlenen bir model olmakla birlikte, günümüzde hazır rezidans konseptiyle birleşerek konaklama ve deneyim dinamiklerini değiştirdi. Pandeminin çalışma hayatına kazandırdığı uzaktan çalışma modeli, uzun dönem konaklama modelinin hedef kitlesini daha da geliştirerek ev konforunda yaşam ve çalışma fırsatı sunuyor. Bu model Şehre gelen turistlerin bulundukları kenti, uzun veya kısa vadede, bir yerel gibi deneyimleyebilmelerine de katkı sağlıyor. Tüm dünyada olduğu gibi İstanbul’da da uzun dönemli konaklama modelinin yaygınlaştı ve standart otel deneyimleri değişim göstermeye başladı. Gelecek dönemlerde uzun dönemli konaklama modelini ile hazır rezidans konseptinin gayrimenkul ve otel sektörlerinin iş birliklerinde daha çok görülme ihtimali oldukça yüksek.