Her ne kadar görmezden gelmeye çalışsak da, 20 Mart 2020’de başlayan COVİD-19 süreci hepimizin hayatında bir dönüm noktası oldu. Yaşanan bilinmezlik ve kıtlık algısı, hepimizi kendi güvenli alanlarımızı inşa etmeye zorladı. Pandemi öncesi yüksek katlı ultra lüks site konseptine sahip taleplerimiz, müstakil yaşam alanlarına ve kendi kendine yetebilen tarım ve hayvancılık üretimine doğru değişti, dönüştü.
COVİD-19 sürecinde yaşanan 30 Ekim İzmir depremi, her şey derken yaşanan Kahramanmaraş Büyük Deprem Felaketi, sanayinin ve lüks tüketimin en yaygın olduğu değerlendirilebilecek İstanbul’da olası bir 99 Depremi kaygısı ya da belki de travmalarının yeniden baş göstermesi derken ülke genelinde hayatlarımızın yeniden şekillenmesine vesile mi oldu, yoksa mecbur mu bıraktı? Belki de başka bir tartışma konusu olabilir, ancak domino etkisi hepimizi yeni alanlar açmaya zorladı ve zorluyor.
Her bir etki bir kapı açtı; kurumsal şirketler artık hibrit çalışıyor, çoğu insan iş hayatlarına evden devam ediyor. 2024 yazı ise hepimizin başka gerçeğe merhaba demesini sağladı. İklim değişikliği…
(*) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne göre “İklim değişikliği”, karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliklerinin yanı sıra, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda meydana gelen değişiklik olarak tanımlanmaktadır.
En yakın örnek olarak temmuz ayını ele alırsak; Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemiyle yapılan ölçümlere göre, 21 Temmuz 2024, yakın tarihte (1940 yılı itibariyle) küresel olarak kaydedilen "en sıcak gün" olarak kayıtlara geçtiği bildirildi.
Yaşadığımız iklim değişikliği, kıtlığı da beraberinde getirerek enflasyonist ortama ek olarak ürün çeşitliğinde azalma ve beslenme çeşitliliği için yetecek kadar gıdanın tüketiciye ulaşamaması gibi birçok soruna yol açmaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, her birimiz kendi organik yaşam alanlarımızı oluşturma ve tarım üretimimizi yapma yoluna gitmiş bulunuyoruz. Böylece, belki de 5-6 yıl önce lüks konut projeleri ve düşük faizli kredilerle yapılan konut yatırımları, şimdi toprağa dönüşmeye başladı.
(*) TÜİK verilerine göre 2020 sonrasında konut satışları düşüş gösterirken tarım üretimi artış göstermektedir.
TÜİK'in verilerine göre, 2023 yılında 1 milyon 225 bin 926 konut satışı gerçekleştirildi. Aynı dönemde 1 milyon 723 bin 511 konut dışı satış (arsa, tarla, iş yeri ve diğer taşınmazlar) yapıldı. Toplam satışların yüzde 41,56'sı konut, yüzde 58,44'ü konut dışı satış olarak gerçekleşti ve bu rakam rekor olarak kayıtlara geçti.
Tarih, son yaşadığımız olaylarla birlikte bizi tozlu sayfalarına ziyarete çağırıyor. Son araştırmalar, tarım ve hayvancılığın M.Ö. 10.000 yılına, avcı-toplayıcı insan toplulukları dönemine dayandığını göstermekte. Sanayi devrimi ve sonrasında tarımın giderek önemini yitirmesiyle, tarımsal üretim yerini tüketim ve endüstriye bıraktı. Tarım alanları imarlı arsalara, imarlı arsalar ise turizm tesislerine ve yüksek katlı nitelikli projelere dönüştü. Ancak son yıllarda yaşadığımız felaketler, her birimizi imkanları dahilinde uyandırarak yeniden toprağı ekip biçmeye davet ediyor. Ne mutlu ki, toprak ana evlatlarını kucaklamaya her zaman hazır.
Şimdilerde, insanlar imkanları doğrultusunda evlerin saksılarında, bahçelerde ve daha büyük tarım alanlarında kendi sürdürülebilir organik tarım alanlarını oluşturmaya başladı. Bir sonraki aşamanın hayvansal gıdalara da sirayet etmesi kapımızda. Kendi küçük çiftliklerimizde inek sağma ve tavuk besleme fikirlerine ek olarak, hayatlarımızı köyden kente değil, kentten köye taşıyacağız ve taşımaya devam ediyoruz. Belki bir sonraki aşamada, artan organik sürdürülebilir tarım ihtiyacımızı karşılamak için sürdürülebilir tarım kredileri değerlendirmesi yapmak durumunda kalırız. Hoş olmaz mı?
https://www.finansgundem.com/foto-galeri/2023te-arsa-tarla-satisi-konutu-solladi-galeri/1780658/3Duis aliquet egestas purus in blandit. Curabitur vulputate, ligula lacinia scelerisque tempor, lacus lacus ornare ante, ac egestas est urna sit amet arcu. Class aptent taciti sociosqu ad litora ade torquent per conubia nostra, per inceptos himenaeos.
Sed molestie augue sit amet leo consequat posuere. Vestibul ante ipsum primis in faucibus orci luctus et ultrices posuere ile cubilia Curae; Proin vel ante a orci tempus eleifend ut.