2023–2025 Arası Konut Sektörü: Satış Trendleri ve Maliyet Etkisi
Türkiye’de son 2,5 yıllık süreçte konut ve inşaat sektöründe dikkat çekici değişim ve dönüşüm dinamikleri yaşanmıştır. 2023 sonrası dönemde izlenen ekonomik politikalar, güncel istatistikler ve maliyet unsurları konut piyasasını doğrudan etkilemiş; arz-talep dengesinde dalgalanmalara yol açmıştır. Bu yazıda, konut satış istatistikleri ile inşaat maliyet endeksleri birlikte değerlendirilerek, aralarındaki ilişki ve sektör üzerindeki etkileri ele alınmaktadır.
Konut Satışlarında Talep Artışı
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde 2025’in ilk 8 ayında konut satışları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %21,30 artarak 978.070'e yükselmiştir. Satışların en yoğun gerçekleştiği iller sırasıyla İstanbul (161.499), Ankara (88.354) ve İzmir (57.374) olmuştur. Aynı dönemde ipotekli konut satışları %84,65 artışla 141.227’ye ulaşmış, bu da finansal kaynağa erişimde belirgin bir hareketlenmeye işaret etmiştir.
İlk 8 ayda birinci el konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre %15,43 artışla 295.524’e çıkarken; ikinci el satışlar %24,03 artış göstererek 682.546’ya yükselmiştir. Veriler, ikinci el piyasasının güçlü talep görmeye devam ettiğini, yeni konutların ise hem yatırım hem de oturum amaçlı tercih edildiğini ortaya koymaktadır.
Tablo 1: Konut Satışı, 2023 – 2025 (İlk 8 Ay)
|
Maliyetlerdeki Artış İnşaat Sektöründeki Karlılığı Zorluyor
Temmuz ayında inşaat maliyetleri aylık bazda %1,41 artış kaydederken, yıllık bazda haziran ayında %23,58’den %22,98’e gerilemiştir. Böylece inşaat maliyetleri, 15 aydır üst üste TÜFE’nin altında artış göstermeye devam etmiştir. Malzeme endeksi yıllık %18,90 artarken, işçilik endeksi yıllık %30,35 artış göstermiştir.
2025 yılı temmuz ayında inşaat maliyetleri yıllık %22,98 artarken, aynı dönemde yeni konut fiyatlarındaki artış %30,96 olarak gerçekleşmiştir. Yıl başından itibaren yeni konut fiyatlarının maliyet artışlarının üzerinde seyretme eğilimi temmuz ayında da devam etmiş, fark yılın en yüksek seviyesi olan 11,50 puana ulaşmıştır.
Ağırlıklı olarak işçilik ücretlerindeki yükseliş, sektördeki iş gücü yapısını doğrudan etkilemekte ve yüklenici firmalar açısından zorlayıcı bir unsur oluşturmaktadır.
Maliyetlerdeki artışların yanı sıra ekonomik durgunluk nedeniyle satış fiyatlarının baskılanması, yeni projelere başlama konusunda belirsizlik yaratmaktadır. Maliyetlerin konut fiyatlarına tam olarak yansıtılamaması ve fiyat artışlarının beklentilerin altında kalması ise sektörde kârlılığı sınırlamakta ve projelerin ertelenmesine yol açmaktadır.
Tablo 2: İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Değişim Oranları (%), Temmuz 2025
|
Maliyet ve Satış Arasındaki Dengesizlik: Sektör Hangi Noktaya Evriliyor?
Veriler incelendiğinde, konut talebindeki artışa rağmen üretici tarafında maliyet baskısının belirgin şekilde hissedildiği görülmektedir. Sektörde faaliyet gösteren geliştirici firmalar incelendiğinde, artan inşaat maliyetleri sebebiyle yeni yatırımlarda temkinli bir yaklaşım sergilendiği , bazı projelerde ise duraksama ya da iptallerin gündeme gelebildiği gözlemlenmektedir. Bu durumun uzun vadede arz tarafında daralmaya yol açarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskıoluşturabileceği değerlendirilmektedir.
İkinci el konut piyasasının toplam satışlar içindeki canlılığını koruması ve ekonomik koşullar, tüketicilerin sıfır konutlara yönelik ilgisinin önceki dönemlerle benzerlik göstermesine neden olmaktadır. Bu durum, yeni konut üretimine ilişkin iştahın sınırlanmasına ve buna bağlı olarak sektördeki istihdam olanaklarının azalmasına neden olabilir.
Sonuç ve Öngörüler
Türkiye’de 2023–2025 dönemi konut sektörü verileri, talebin güçlü şekilde devam ettiğini; ancak arz tarafında maliyet ve üretim kısıtlarının sektörde baskı oluşturduğunu göstermektedir. Malzeme, işçilik, enerji ve lojistik maliyetlerindeki dalgalanmalar, yeni projelerin başlamasını sınırlamakta ve sürdürülebilir inşaat üretimi önünde önemli bir engel teşkil etmektedir.
Sektörün istikrarlı bir şekilde büyüme ivmesini sürdürebilmesi için aşağıdaki adımların öne çıkabileceği değerlendirilmektedir.
Konut üretiminin ekonomik kalkınmada çarpan etkisi yarattığı göz önüne alındığında, sektörün desteklenmesinin yalnızca gayrimenkul piyasasına değil, aynı zamanda genel istihdam ve ekonomik büyümeye de katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
Duis aliquet egestas purus in blandit. Curabitur vulputate, ligula lacinia scelerisque tempor, lacus lacus ornare ante, ac egestas est urna sit amet arcu. Class aptent taciti sociosqu ad litora ade torquent per conubia nostra, per inceptos himenaeos.
Sed molestie augue sit amet leo consequat posuere. Vestibul ante ipsum primis in faucibus orci luctus et ultrices posuere ile cubilia Curae; Proin vel ante a orci tempus eleifend ut.